Filiskin, narpuz, pülüskün, yabani nane, su nanesi adlarıyla da bilinen yarpuz; Anadolu’nun birçok yöresinde sıkça rastlanan ve kullanılan hatta Yaşar Kemal’in romanlarında önemli yer edinen bir bitkidir. Yaşar Kemal, öyle ince anlatır ki kitabı okurken kokusunu duyar insan.

Anadolu’da mutfak kültürüne o kadar yerleşmiştir ki bir yandan yemek yapılırken diğer yandan yarpuzla ilgili maniler okunur:
Dağdan dağa sekerim/Düze buğday ekerim
Dilimde Allah kerim/Bahçenin yarpuzuyum.
Anamın derdi çoktur/Yeni urbası yoktur
Gözü ezelden toktur/Onun tadı tuzuyum.
Taze yaprakları salatalara karıştırılır, kurusu yemeklerde baharat gibi kullanılır. Suya kokusu sinsin diye testinin ağzına yarpuz yapraklarından tıpa yapılır. Kebaplar servis edilirken altına yarpuz dalları serilir. Güneş çarpmasından korunmak için bir tutam yarpuz başın üstüne koyulur. Bilinen etkilerine ve sınırlı faydalarına bakıldığında masum gibi görünse de fazla tüketimi öldürücü olabilir. Bu nedenle asla kontrolsüzce kullanılmamalıdır.