Hz. Ömer ve Sütçü Kız
Dünyada “Adaletin kapısı” olarak nam salan Halife Hz. Ömer, ihtiyaç sahiplerini tespit etmek ve halkın durumunu öğrenmek için bazı geceler Medine sokaklarında dolaşırdı. Çünkü ümmetin her bir ferdinin sorumluluğunu omuzlarında hissederek halifelik makamında bulunmuş ve adaletli bir yönetimi şiar edinmişti.
Bir akşam Halife Ömer yine tebdili kıyafet ile dışarı çıkar. Medine sokaklarında dolaşırken bir anne ve kızının konuşmalarını duyar. Anne, ısrarla kızından satılacak sütlere su katmasını istemektedir. Ancak kız Halife Hz. Ömer’in bunu yasakladığını annesine hatırlatır. Annesi “Halife Ömer süte su kattığımızı nereden bilecek” deyince kız, Hz. Ömer duymasa da yaptıklarını Yüce Allah’ın duyup gördüğünü söyler. Zira kız süte su katmanın Allah’ın yasakladığı haram bir fiil olduğunun bilincindedir. Halife Ömer bu olaydan çok etkilenir.
Ertesi gün anne-kızın evine bir görevlisini gönderir ve süt aldırır. Süte su karıştırılmadığını görünce kızı ve annesini çağırtır. Onlara akşamki konuşmalarını duyduğunu söyler. Hz. Ömer, kızın helal-haram konusunda gösterdiği bu hassasiyeti takdir eder ve oğlu Asım ile evlenmesini ister. Bu evlilik gerçekleşir ve onların da Leyla isminde bir kızları olur.
Helaller ve haramlar söz konusu olunca bu hikâye anlatılır sıklıkla. Ancak Hz. Ömer ve sütçü kızın hikâyesi hepimiz için Allah’a duyduğumuz teslimiyet ve imanımızın bir ifadesi olarak da okunabilir. Çünkü helal ve haram ölçülerini koyan Rabbimizdir. O ölçülere riayet etmek de aslında Rabbimizin emrine riayet etmektir vesselam…